Atatürk Türkçü müydü?
Atatürk: “Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milletçisiyiz. Cumhuriyetimizin mesnedi Türk câmiasıdır. Bu câmianın efrâdı, ne kadar Türk harsıyla meşbûʻ olursa, o câmiaya istinad eden cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.” (15-20 Ekim 1927)
Atatürk ırken Türk olmayanları Türk ve Türkçü sayıyor muydu?
Atatürk: “Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde yaşayan, Türk dili ile konuşan, Türk kültürü ile yetişen, Türk ülküsünü benimseyen her vatandaş, hangi din ve mezhepten olursa olsun Türk’tür, Türk Milliyetçisidir.”
Atatürk’ün Nutuk’tan sonra, Türkiye dışındaki Türklere ve Tûran’a bakışı nasıldı?
Atatürk: “Türk milleti kurtuluş savaşından beri, hattâ bu savaşa atılırken bile mahkûm milletlerin hürriyet ve bağımsızlık dâvalariyle ilgilenmeyi, o dâvalara yardım etmeyi benimsemiştir. Böyle olunca kendi soydaşlarının hürriyet ve bağımsızlıklarına kayıtsız davranması elbette uygun görülemez. Fakat milliyet dâvası şuursuz ve ölçüsüz bir dâva şeklinde mütalâa ve müdafaa edilmemelidir. Milliyet dâvası siyasî bir mücadele konusu olmadan önce şuurlu bir ülkü meselesidir. Şuurlu ülkü demek, müsbet ilme, ilmî usullere dayandırılmış bir hedef ve gaye demektir. O halde propagandalarda müsbet usullere müracaat etmek şarttır. Hareketlerin imkân sınırları ve sıraları mutlaka hesaba katılmalıdır. Türkiye dışında kalmış olan Türkler, ilkin kültür meseleleriyle ilgilenmelidirler. Nitekim biz Türklük dâvasını böyle bir müsbet ölçüde ele almış bulunuyoruz. Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynaklarına, zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. Baykal ötesindeki Yakut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz.” (Abdülkadir İnan, Türk Kültürü Dergisi, Sayı: 13, 1963, S. 115)
Atatürk politikası, Türkiye’nin dışındaki Türklere siyaseten tamamen ilgisiz miydi?
Atatürk: “Hudud-u millîmiz, İskenderun’un cenubundan geçer, şarka doğru uzanarak Musul’u, Süleymaniye’yi, Kerkük’ü ihtivâ eder.”
Atatürk yeni Türk devletini nasıl tanımlıyordu?
Atatürk: “Unutulmamalı ki, bu tarzıidâre, bir Bolşevik sistemi değildir. Çünkü, biz ne Bolşeviğiz ne de Komünist! Ne biri, ne de diğeri olabiliriz. Çünkü biz milliyetperver ve dînimize hürmetkârız.”
Atatürk ateşli milliyetçiliğe karşı mıydı?
Atatürk: “Milletimiz, kuvvetli karakter, sarsılmaz sistem, ateşli milliyetçilik, iktisadî muvaffakiyetlerden doğup çoğalacak imkânlarla da kuvvetlendirilmelidir.” (1924)
Atatürk, Türklükle ırkî olarak gurur duyuyor muydu?
Atatürk: “Benim yaratılışımda fevkalade olan bir şey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk milletinin nefesinin sönmeyeceğini, onun ebedî olduğunu göstermelidir.”
Atatürk yöneticilerin soyunu önemli görüyor muydu?
Atatürk: “Efendiler, muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki: Sînesinde yetiştirerek ‘başının üstüne’ kadar çıkaracağı adamların ‘kanındaki, vicdanındaki’ cevher-i aslîyi, çok iyi tahlil etmek dikkatinden, bir an ferâgat etmesin!”
Atatürk sosyolojik olarak Türklüğün sınırını nasıl çiziyordu?
Atatürk: “Türk milleti, Asya’nın batısında ve Avrupa’nın doğusunda olmak üzere kara ve deniz sınırlarıyla ayrılmış, dünyaca tanınmış büyük bir yurtta yaşar. Onun adına Türkeli, Türk vatanı derler.” (1930)
Atatürk, mevcut Türklüğe doğrudan etnik bir işarette bulunmuş mudur?
Atatürk: “Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.”
Atatürk için milliyetçilik zarûret miydi?
Atatürk: “Milleti millet yapan düşünce gücünün temelini milliyetçilik teşkil eder. Milliyetçilik, millî benlik, millî birlik, millî ahlâk, millî ekonomi, uygarlık ahlâkı, millî duygu ve insanî duygunun birleşmesinden meydana gelmiştir.”
Atatürk’ün Türkçülüğe yönelişi nasıl başladı?
Atatürk: “Orduya ilk katıldığım günlerde, bir Arap binbaşısının ‘Kavminecip evladına sen nasıl kötü muamele yaparsın’ diye tokatladığı bir Anadolu çocuğunun iki damla gözyaşında Türklük şuuruna erdim. Onda gördüm ve kuvvetle duydum.”
Atatürk’ün Türkçülüğünü en iyi anlatan mısra neydi?
Atatürk: “Mehmet Emin Yurdakul’un ilk defa Manastır Askerî Îdâdîsi’nde öğrenci iken okuduğum «Ben bir Türk’üm, dînim, cinsim uludur» mısrasıyla başlayan şiirinde, bana millî benliğimin gururunu tattıran ilk anlatımı bulmuştum.”
Atatürk Türkleri asker-millet olarak mı görüyordu?
Atatürk: “Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanperverliğinin çelikleşmiş bir ifâdesidir. (…) Türk topraklarının yenilmesi imkânsız teminatıdır.”
Atatürk’ün Sovyet sonrası planı neydi?
Atatürk: “Bugün Sovyetler dostumuzdur komşumuzdur müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse bu günden kestiremez. Osmanlı gibi parçalanabilir, ufalabilir. İşte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir.”
Atatürk için millî intikam hissi gerekli miydi?
Atatürk: “Milletleri yükselten bu özelliklere bir etken daha ilâve edelim: İntikam hissi. Bu alelâde bir intikam değil; hayâtına, ikbâline, refâhına düşman olanların zararlarını yok etmeye yönelen bir intikamdır.”