Irk Bitig, Uygurların bölgede hâkim olup medeniyet kurduğu, Uygur Edebiyatının ileri dönemlerinde Uygur Türkçesinde Orhun-Yenisey abecesiyle yazılmış bir fal kitabıdır.
Irk; Fal anlamına bitig de kitap anlamına gelmektedir. [Fal Kitabı] Eserin dili Uygur Türkçesine değil Kök Türk Türkçesi’ne yakındır. Eser, Buda mağarasında el yazması arşivinde bulunmuştur. Fakat Buda dininin kendisi ile alakası yoktur. 9. yüzyıla ait, kâğıda yazılmış ve Kök Türk Abecesi (Orhun Alfabesi) kullanılarak neşredilmiş olması ile dikkat çekmiştir.
Sarı ve kaliteli bir Çin kâğıdı kullanılarak bu eseri Turancılık düşüncesinden etkilenen Macar asıllı araştırmacılar tarafından gerçekleştirilen faaliyetler sırasında bulunmuştur. Tarihi Doğu Türkistan topraklarında Kansu’da bir mağarada bulunan eser, dikim yöntemi ile değil zamk adı verilen tutkal kullanılarak birbirine yapıştırılmıştır.
Tutkal da oldukça kalitelidir. Günümüze kadar eserin tek parça halinde gelmesini sağlamıştır. Kitap ciltsizdir. Okumaya bağlı olarak kırışmış ve yıpranmıştır. Toplam 57 yaprak ve 114 betten (bet: “yüz” anlamına gelip, sayfayı ifade etmektedir.) oluşan bu eserde 65 ana paragraf bulunur. 457 madde başı bulunan eserin dilbilimsel incelemesine göre 9 sözcük hariç tüm madde başları Öz Türkçe’dir. Kitap ciltsiz olsa da; kitabın adı kendi içerisinde yer alan ifadeye göre “IRK BİTİG”dir.
65 fal bulunan eserde her birisi, Bir ile dört arasında üç adet sayı ile numaralandırılmıştır. Yani 3-1-4 gibi. Bu sayılara erişmek için ise Olcay Çubuğu adı verilen çubuğu üç kez atmak gerekmektedir.
Irk Bitig’in kendine has üslubu vardır. Her fal, iyi veya kötü biliniz şeklinde bir hükümle sona ermektedir. Eserde adetler, inanışlar, mit unsurları bulunmakta, günlük dilin sözcükleri sıklıkla yer almaktadır.
Orhun Türkçesinin o dönemde geniş bir insan kitlesi tarafından kullanıldığını gösteren eserlerden bir tanesidir. Bu eser gibi Altun Yaruk ve Sekiz Yükmek adlı eserler de, Uygurlar ve Gök Türkler döneminde Kök Türk Alfabesinin; dönemin Türkleri arasında koyun güden çobandan, altun otağındaki kağana kadar kullanılmakta olduğunun göstergesidir. Ne yazık ki, günümüzde Eski Türkçe’ye ait eserlerden çok eser kalıntıları bulunsa da bu eser bu bağlamda önemlidir. Uygur Türkçesi eser kalıntıları eski Türkçe’nin mirasının büyük bölümünü oluşturmaktadır. Uygurların yerleşik ve taş yapılı hayata geçmiş olmalarından ötürü olabilir. Ceval Kaya’nın bu konuda son derece net bir araştırması ve Talat Tekin’in bir kitabı mevcuttur.
Eserde fal sistemi henüz kesinleştirilmiş değildir, falların kendi içerisinde bir sırası yoktur. Belki de bir kasıtla böyle yapılmıştır. Bazı fallarda olumlu olumsuz bir hüküm söz konusu değildir. Sonuç olarak bu eser, bir Türkün ağzından, bir Türk tarafından, Türk abecesi kullanılarak yazılacak bir eserin son hali verilmemiş bir müsvettesi ve özgün telif bir basım olarak kabul edilmektedir.
Necati Saral
Irk Bitig’den ilgi çekici bir ırk:
“Amtı amrak oglanım, ança biliñler: Bu ırk bitig edgü ol. Ançıp alku kentü ülügi erklig ol.”
“Şimdi, sevgili çocuğum, şöylece biliniz: Bu fal kitabı İyidir. Fakat (yine de) herkes kendi kaderi üzerinde güç sahibidir.”
Çeviri: Talat TEKİN